DEVAM:
12- VELA HAKKıNIN MİRAS OLARAK TAKSİMİ
وَحَدَّثَنِي
مَالِكٌ،
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أبِي بَكْرِ
بْنِ حَزْمٍ،
أَنَّهُ أَخْبَرَهُ
أَبُوهُ:
أَنَّهُ
كَانَ
جَالِساً
عِنْدَ
أَبَانَ بْنِ
عُثْمَانَ،
فَاخْتَصَمَ
إِلَيْهِ
نَفَرٌ مِنْ
جُهَيْنَةَ،
وَنَفَرٌ مِنْ
بَنِي
الْحَارِثِ
بْنِ
الْخَزْرَجِ،
وَكَانَتِ
امْرَأَةٌ
مِنْ
جُهَيْنَةَ
عِنْدَ
رَجُلٍ مِنْ
بَنِي
الْحَارِثِ
بْنِ الْخَزْرَجِ
يُقَالُ لَهُ
:
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ كُلَيْبٍ،
فَمَاتَتِ
الْمَرْأَةُ
وَتَرَكَتْ
مَالاً
وَمَوَالِيَ،
فَوَرِثَهَا
ابْنُهَا
وَزَوْجُهَا،
ثُمَّ مَاتَ
ابْنُهَا,
فَقَالَ
وَرَثَتُهُ :
لَنَا
وَلاَءُ
الْمَوَالِي،
قَدْ كَانَ
ابْنُهَا
أَحْرَزَهُ،
فَقَالَ
الْجُهَنِيُّونَ
: لَيْسَ
كَذَلِكَ،
إِنَّمَا هُمْ
مَوَالِي
صَاحِبَتِنَا،
فَإِذَا
مَاتَ وَلَدُهَا
فَلَنَا
وَلاَؤُهُمْ،
وَنَحْنُ
نَرِثُهُمْ،
فَقَضَى
أَبَانُ بْنُ
عُثْمَانَ
لِلْجُهَنِيِّينَ
بِوَلاَءِ
الْمَوَالِي(
Abdullah b. ebi
Bekir b. Hazm (r.a)'ın haber verdiğine göre, babası Eban b. Osman'ın yanında otururken
Cüheyne kabilesinden bir grup insanla Haris b. Hazreç oğullarından bir grup
insan mahkeme oldular. Cüheyneli bir kadın Haris b. Hazreçoğullarından İbrahim
b. Küleyb adlı bir adamla evli idi ve kadın ölmüş geride mal ve azad edilmiş
köleler bırakmış ve bu kadına oğul ile kocası varis olmuşlardı. Bu çocuk ölünce
varisler şöyle dediler: "Bu çocuğa annesinden düşmüş olan kölelerin ve la
hakkı bizimdir. Cüheyne kabilesinden olanlar ise o azadlı köleler bizim
kızımızındır. çocuğu ölünce onların velası bizim olur. Onlara biz varis
oluruz."
Eban ise azadlı
kölelerin velasımn Cüheyne kabilesinden olanlara ait olduğuna karar verdi.
(Sadece İmam-ı
Malik'in Muvatla'ında geçmektedir.)